Yaşa bağlı olarak sarı leke hastalığının esas risk etmenleri, bu rahatsızlığın belirtisi olan kişinin yaşı ve kalıtımsal özelliği olmaktadır. Diğer risk faktörleri ise hipertansiyon belirtisi, sigara kullanımı, beslenme düzensizliği, lipid kolesterol yüksekliği, güneş ışığına uzun süre maruz kalınması ve aşırı derecede görülen şişmanlıktır.

Bu rahatsızlığın belirtilerindegörme kaybı yaşanması, cisimleri farklı görme, çizgileri eğri olarak ya da kırık olarak görme, göz önünde karartı oluşumları, görme kalitesinde bozulmaların yaşanması, renk ayırt etmede görülen bozukluklardır. Yaşa bağlı olarak ve kalıtımsal etkenleri ortadan kaldırmak bu rahatsızlıkta mümkün değildir. Fakat diğer risk faktörlerini kontrol etmek mümkün olacaktır. Hipertansiyon rahatsızlığı varsa eğer kontrol altına alınır. Sigara içiliyorsa bırakılması gerekmektedir. Güneş içinde filtreli güneş gözlüğü kullanılması gerekir. Beslenmede bozukluklarında ise Akdeniz diyeti önerilmektedir. Tereyağından, kırmızı etten ve kolesterol içeren gıdalardan uzak durulması gerekmektedir.

Sarı leke hastalığın kuru tip ve yaş tip olmak üzere iki tipi bulunur. Kuru tip olan sarı leke %90 oranında, yaş tipi olan sarı leke de %10 oranında görülmektedir. Fakat görme kaybına neden olduğundan dolayıdır ki yaş tip sarı lekede erken teşhis daha büyük önem taşımaktadır. Kuru tip sarı lekeye oranla daha hızlı ilerleme gösteren hastalık, ani görme kayıplarının yaşanmasıyla beraber renkli görmenin ve kontrast hassasiyeti bozulmasına ortam oluşturur, zaman içerisinde retina ve makulada meydana gelen yeni damarlarda kanama gerçekleştirmesi sonucunda körlüğe neden olur.

Sarı leke, kuru olan tipinde koruyucu tedavi gerekmektedir. Sarı leke yaş tipte ise göz içerisine iğne tedavisi ve fotodinamik tedavi uygulanması gerekir. Koruyucu olarak gerçekleşen tedavide antioksidan A vitamini, C vitamini, E vitamini, lutein minerali ve çinko kullanılmaktadır. Göz içerisine iğne tedavisi yöntemi damlayla uyuşturularak yapılmaktadır. Bu uygulama esnasında sarı leke belirtisi olan herhangi bir ağrı hissetmeyecektir. Fotodinamik olarak uygulanan tedavide ise önce toplardamardan özel bileşimde verteporfin adında bir ilaç uygulanır, daha sonra düşük şiddette bir lazer uygulanmaktadır.

Göz içerisine iğneyle yapılan tedavide bir tür protein yani anti-VEGF antikoru kullanılmaktadır. 75-85 yaş arası olan kişilerde her üç kişiden bir tanesinde görülen sarı leke hastalığının yaş tipinin tedavisinde göz içerisine iğneli enjekte yöntemiyle uygulanan anti-VEGF ilaçları FDA tarafından onaylı olan ilaçlardandır. Sarı leke tedavisi boyunca kullanımı sağlanan anti-VEGF ilaçlar, göz arkasındaki göz hücreleri tarafından hastalık oluşumunda salgılanan ve yeni damar meydana getiren proteini engeller ve görme kaybını önlemektedir. 4-6 hafta aralıklarla göz içerisine enjekte edilen ilaçlar, sarı lekelerin yeni damar gelişimini durdurmaktadır ve bu rahatsızlıkla karşı karşıya kalan hastaların şikâyetlerini büyük ölçüde azaltmaktadır. Enjeksiyon tedavisi günlük olarak 3 kez uygulanır, fakat daha fazla uygulanan hastalar da olmaktadır. Enjeksiyon aralıkları hastanın tedaviye verdiği cevaba göre değişiklik gösterir. Sarı leke tedavisi uygun koşullarda yapılması gerekmektedir. Aksi taktirde gözde farklı enfeksiyon belirtileri oluşabilir.