Çoğunlukla kaşıntısız veya hafif olan kaşıntı şeklinde görülür. Mantar hastalığı, alerjik cilt döküntüleri, sedef hastalığı, egzama ile görünüş olarak karışabilir. Fakat bu tür teşhislere yönelik tedaviler deri lenfomasında tedavi edici bir durum göstermez. Bu özellikleri sebebiyle dermatologlar tarafından teşhis konulabilir. Tedavisi mümkün olan belirtilerin saptandığı bu zamanda, dermatoloji uzmanları tarafından yapılan uygun tedavi ve takiple başarılı neticeler alınır.

İlerleyen zamanlarda bu leke ve yama tarzı döküntülere yükselen kaşıntı ile mavimsi- kırmızı tümör adı verdiğimiz ülserleşmeye meyilli olan kitleler eşlik eder. Vücutta yaygın bir şekilde kızarıklık, kepek ve kabuklar gözükebilir. Saç dökülmesi, tırnak bozuklukları beraberinde gözükebilir. Diğer bir deri lenfoması cinside de normal görünümlü olan deride, kısa bir zaman içerisinde hızlı bir şekilde büyüyen, mor-kırmızı renkte, tümörler biçimindedir. Tek veya yaygın olabilir.

En çok sırtta, baş-boyun ve uzuvlarda oluşur. Mutlaka cildiye doktorlarına gidilmesi gereken hızlı seyirli bir deri lenfoması cinsidir. Uzun zamanlı cilt döküntülerin de zaman kaybedilmemelidir. Deri biyopsisi kesin teşhisin konulmasını sağlayan en önemli tetkiktir. Deriden alınan küçük bir parça hayat kurtarıcı olabilir. Tedavi olunabilen bir hastalık olan deri lenfomalarında tedavi, hastalığın evresi ve klinik görünümüne göre belirlenir.

Tedavide steroidli ilaçlar, fototerapi, topikal antineoplazmik ilaçlar, retinoik asit ile erken zamanda uygulandığında başarılı sonuçlar doğurur. Takip oldukça önemli olup, ileri zamanlarda bütün vücut ve yerel olarak yapılan farklı ışın tedavileri (Radyoterapi/Elektron beam ışınlama), sistemik kemoterapi, interferon tedavisi, fotoferez yapılabilir.

1 Yorum Yapılmış "Kırmızı Leke"