{ "title": "Bacaktaki Lekeler", "image": "https://www.lekeler.gen.tr/images/bacaktaki-lekeler.jpg", "date": "19.01.2024 21:52:56", "author": "Emrah Bulut", "article": [ { "article": "
Bacaktaki lekeler, aşırı derecede belirti oluşturan ve yaşam kalitesini düşüren kötü kokulu ve genellikle iltihaplı olan yaralardır. Ortalama nüfusun %8'inde varis oluşumu olmaktadır ve varis hastalarının %1'i hayatlarının bir safhasında bu ülserlerle tanışmaktadır. Bacaktaki lekeler yetmezlik adı verilen hastalıkta toplardamar içerisindeki basınç kişi ayakta durduğunda artış göstermektedir. Artış gösteren basınç kanın kırmızı hücrelerinin damar dışarısına çıkmasına, sızmasına ve burada kalmasına sebep olur. Kırmızı hücrelerin de belli bir ömrü olmaktadır. Kırmızı hücreler ömrünü tamamlayan kırmızı kan hücreleri içerisindeki oksijen taşıyıcı boyanın burada kalmasına neden olmaktadır. Bu sayede ayak bileğinin ön iç tarafında renk koyulaşması meydana gelir. Bu koyu renk kısmın kenarlarında kaşıntı belirtisi, sertleşme ve egzama oluşumuna benzer cilt bozuklukları da belirti gösterir. Zaman içerisinde bacaktaki lekeler üzerinde sulanma görülmeye başlar. Cilt altı dokusu da zamanla sertleşme gösterir ve ödem de gelişmeye başlamaktadır. Koyu renk bu bölüme oturan kanın boya maddeleriyle belirme gösterir. Atardamar kalpten çıkan kanı bütün vücuda yaymaktadır. Toplardamarlar organlar tarafından kullanılan kanı kalbe geri gönderir. Atardamarlar içerisinde olan kan kalpten çıkışlarından itibaren üzerinde beliren basınçla dokulara yayılır. Toplardamarlar içerisindeki kanda geri dönüşe yardımcı olan bir basınç olmamaktadır. Sadece bacak hareketlerinin ortaya çıkarmış olduğu kas basıncı, bu kaslar içerisinden geçen kanı kalbe doğru pompalamaktadır. Atardamar içerisindeki kan basıncı bacağın alt kısmına geldiğinde oldukça azalma gösterir. Toplardamar içerisindeki basınç da tam tersine bacaktaki lekeler gibi bir belirti olduğu için yükselecektir.

Bacaktaki lekeler, hastalığın ilerlemesiyle birlikte atardamarın dokuyu besleyen uç kısmında basınçla beraber toplardamarın yükselmiş basıncı birbirini dengelemektedir. Bacaklardaki kan duraklar beslenme yüzeysel de olsa durmaktadır. Bu sebeple o kısımdaki ciltte dökülme oluşumu bacak yarası oluşum gösterir. Bacaktaki lekeler çok ağrılı olarak belirir. Bu belirtinin teşhis edilmesinde hastanın şikâyetlerinin ne olduğu ve ne zamandan beri şikâyetlerinin devam ettiği önemli rol oynamaktadır. Klinik muayenede ve bu muayenenin sonrasında gerçekleşen renkli doppler ultrasonografi teşhisi sayesinde ilk etapta tamamlanmaktadır. Bacak ülseri şikâyetiyle gelen hastalar bacaktaki lekelerbacak atardamarına bağlı olarak gelişen ülserler ve diyabet ülser belirtisinde birbirinden ayrılır. Yaranın üst kısmında daha evvel tedaviyle iyileşenlerin izleri görülür. Bunun yanı sıra bazı enfeksiyon hastalıkların belirtisi ve vaskülitlerin de bacaklarda bacaktaki lekeler bacak ağrısı oluşturur. Bazı bacak lekesi belirtilerinde ve cilt kanserleri benzeri habis hastalıklarında bacaklarda yara ortaya çıkmaktadır. Cerrahi tedaviye uygun olmayan hastalıklarda genel olarak artmış olan bacaktaki lekeler basıncı azaltmak amacıyla gerekli görülen bir tedavi uygulanmaktadır. Bu tedavinin amacı artmış olan bacaktaki lekeler basıncın düşürülmesi ve bu şekilde atardamar içerisindeki, doku beslenmesini oluşturan kanın bu kısma rahatça gelerek dokunun beslenmesinin sağlar. Böylece yara kapanı bu bacak lekesi tedavisinin dikkatli bir teşhis sonrasında uygulanması gerekir.

Damar hastalığı olan kişilerde bacak lekeleri belirtisi meydana gelmektedir. Bu belirti damarlardaki kan basıncının yeterli olarak atardamar basıncı belirtisi olmayan kişilerde ayak beslenmesini daha da bozmaktadır. Kalp yetmezliği olan kişilerde yapılmakta olunan bacak lekesi uygulaması bandajına bağlı olarak bacaktan vücuda yüklenen kan miktarı kalbin yükünü ani olarak arttıracağından dolayı tedbir alınmazsa bacaktaki lekeler oluşturmaktadır. Şeker rahatsızlığı olan kişilerde bu rahatsızlığın giderilmesi için tedavi uygulaması doğru değildir. Çünkü şeker rahatsızlığı olan hastalarda ayakların kısmen hissizlik oluşturması nedeniyle artan basınçtan ortaya çıkabilecek doku hasarını hasta fark etmez.
" } ] }